İskoçya'da okyanusa Kurulu Rüzgar Türbinleri 
Son yıllarda yenilebilir alternatif enerji üretim yatırımları dünyada ki hemen hemen tüm girişimcilerin aklından geçiyor. Çünkü gelecek çevre ile dost yenilenebilir enerjide. Dolayısı ile enerji ve teknoloji firmaları her geçen gün yenilenebilir enerjiye daha fazla kaynak ayırmakta. Türkiye'de de yatırımı bulunan Norveç firması Statoil bu konuda inovatif girişimleri ile tanınıyor. Firma yeni projesini İkoçya'da, Aberdeenshire şehrinde okyanus üstüne konumlandırdığı devasal rüzgar türbinleri ile gündeme geldi.
Firma tamamı ile kendi geliştirdiği ve imalatını yaptığı rüzgar türbinlerinin okyanus üzerine devasal yük gemileri ile taşıyarak, başarılı montaj ve test aşamasından geçtikten sonra rüzgar türbinlerini devreye aldı.
Firma yetkilisi Beate Myting, okyanus üzerindeki şiddetli, kasırgalar, dev dalgalar ve  fırtınalardan maksimum faydalanacak şekilde dizayn edilen rüzgar santrallerinden teorik kapasitenin %65'ine ulaştıklarını ifade etmiş.  Özellikle türbinler AR-GE sürecinde oldukça zor koşullar altında test ettikleri için sonuçların oldukça ümit verici olduğunu belirtmiş.
Statoil firmasının, Hywind adını verdiği projeye ait şu için her biri 6 MW gücünde 5 dev rüzgar türbini bulunmakta. Türbinler yaklaşık olarak 100 metre su derinliğinde yere sabitlenmiş durumda ve her bir türbin suda asılı kablolardan en yakın kent merkezine enerji iletmekte. Esasında daha açıklara türbin yerleştirilmek istenmiş olsa da iletimin kablo ile sınırlı olması, türbinleri kıyıdan daha açıklara taşımak teknik imkanlardan dolayı şimdilik mümkün gözükmüyor.
Firma son yaptığı çalışmalarda kıyıdan 25 km öteye ve daha derin sularda enerji üretmek için tekrar kolları sıvadı ve pilot olarak ilk yüzen türbinleri devreye almayı başardı. Şu andaki yüzen rüzgar enerjisi santralleri toplam 5 km alana yayılmış olarak 5 adet 6 MW gücünde toplam 30 MW elektrik ile yaklaşık 22 bin konutun enerji ihtiyacını karşılayabiliyor. Her bir rüzgar türbinin yüksekliği 253 metre ve saatte 36 km hızla esen rüzgardan elektrik üretebiliyor. Yeni bunlar dev rüzgar türbinleri.
AR-GE çalışmalarında ilk amaç enerji santrali tesisi kurmaktan ziyade yapılan sistemlerin test edilmesi ve verimli çalıştığını tespit etmek. Esasında sonraki hedef ise daha açık ve derin sularda daha yüksek kapasitede ve daha verimli türbinler üretmek.
Yüzen rüzgar türbinleri üç tarafından çelik teller ile çapa yapılarak zemine sabitlenmiş ve enerji nakli ise hali hazırda 30 km uzunluğunda kablolar ile yapılmakta.
Statoil firması yaptığı yıkıcı inovasyonlar ile enerji maliyetleri MW başına 40 - 60 Euro arasına düşürmeye çalışmakta. Diğer taraftan firma, yenilenebilir enerji ile ilgili olarak özellikle, okyanuslarda ve derin sularda  oldukça büyük fırsatlar var ve bu fırsatlardan faydalanmak için AR-GE yatırımlarına ağırlık verilmekte ve bu da firmayı enerjide rekabette bir adım önde olmasını sağlarken çevre ile dost, sürdürülebilir bir iş modeli ortaya koymakta.
Ülkemizde de enerji yatırımı yapan girişimcilerin, bu tip yıkıcı inovatif iş modelleri ile enerjide mutlaka yenilik getirecek çalışmalara imza atmalı.  Özellikle çeşitli teknoloji ve alternatif kaynakları dikkate almalı ve hayata geçirmeli.
Videoyu izlerken esasında okyanusa yapılan rüzgar türbinlerinin arkasında ne kadar büyük bir planlama, mühendislik ve yatırım olduğunu daha iyi anlaşılacaktır.

Post a Comment

Teşekkürler.

Daha yeni Daha eski